Artık anladım. Bir
kadını nasıl sevmesi gerektiğini bilmiyor bu adamlar. Hissetmenin, yaşayıp
yaşatabilmenin ne olduğundan haberleri yok. Öyle saç okşamanın, “aşkım” diye
hitap etmenin, iki yanağına dokunmanın yeterli olacağını sanıyorlar.
Yıl dönümünden doğum gününe bir demet çiçek alınca -ki o da akıllarına gelirse- övünüyorlar.
Oysa her şey sevmeyi bilmekte, yani yürekten yüreğe dokunabilmekte. İşte tam
olarak bunu anlamıyorlar.