Galata kulesinin bir çok efsanesi vardır. Benim için en ilgi
çeken, Romalıların inandığı efsane. Bu efsaneye göre: Eğer bir kadın ve erkek,
Galata Kulesi’ne ilk kez birlikte çıkarlarsa, onlar mutlaka evlenirmiş. Ama
çiftlerden biri daha önce kuleye çıktıysa (başkasıyla ya da tek başına fark
etmez), bu tılsım bozulurmuş. Kısacası, üzgünüm aşkım. Büyümüz bozuldu.
29 Kasım 2017 Çarşamba
Galata Kulesi
Etiketler:
Galata,
Galata kulesi,
Gezdim Gördüm,
Karaköy
28 Kasım 2017 Salı
Unuttun mu yüreğim
Hatırlamıyorum. Hatırı kalmıştı oysa bende. Ama şimdi ne onu yanımda bulabiliyor ne de
anılarını zihnimde canlandırabiliyorum. Nasıl sevmiştik birbirimizi
hatırlayamıyorum. Şimdi bakıyordum da, gerçekten de bitmiş her şey. Ne çabuk.
O gittikten sonra bile yıllarca
hasreti çarpmıştı yüreğime. Tüm boşluklarımı dolduruyordu aşkı. Baba şefkati
gösteriyordu, abi gibi koruyordu, erkek kardeş edasıyla yaramazlaşıyordu ama en
çokta aşık gibi bakıyordu.
23 Kasım 2017 Perşembe
84 yaşındaki Muzaffer amca
Çok çalışmış zamanında fabrikalarda. Genç yaşında anası demiş ki “oğlum
artık evlen koskoca adam oldun”. Ailesinin de tanıdığı bir ailenin ortanca
kızıyla birbirlerini hiç tanımadan evlenmişler. Ama yıllar geçtikçe çok sevmiş
eşi Fadime teyzeyi. O da öleli neredeyse 2 yıl olmuş. Fadime teyzenin
çeyizinden kalma dantelin üzerinde duruyor renksiz eski düğün fotoğrafları. Bir
başına kalakalmış Muzaffer amca koskoca şehirde, zamanında zar zor satın aldığı
eskimiş evinde. Odasından banyosuna, mutfağından salonuna babasından kalma bastonuyla
gidiyor, zor yürüyor adamcağız. Ama buna rağmen her gün mutlaka çayını ince
belli bardağında da içiyor valla.
21 Kasım 2017 Salı
Kaybettiğim an
Hatırlıyorum. Neredeyse öğlen olmuştu ve ben hala uyuyordum. Hatta öyle derin
uyuyordum ki, telefonuma gelen çağrılar ve mesajları duymuyordum bile. Oda
arkadaşlarımdan biri uyuyor, diğeri ise kulağına kulaklığını takmış dizi
izliyordu. Telefonum kendini hiçbirimize fark ettirememişti. Ne yazık değil mi?
Geç saatlere kadar oturup, geç saatlere kadar uyumasaydım erkenden
alabilecektim haberi. Eğer her şey olması gerektiği gibi olsaydı, inanacaktım.
Olmadı. Olmadı çünkü olduramadım. Ne yazık.
Oda arkadaşları ile sorun yaşadığı
için önceki gece odama kız arkadaşımı misafir etmiştim. Aynı yatakta
yatıyorduk. Bir anda kolunu suratıma çarpması ile çalan telefonumu fark ettim.
Hangisine sinirleneceğimi hesaplamaya çalışırken okuldan ayrılan arkadaşımın
aradığını yarım yamalak görüp telefonu kulağıma götürdüm.
“Efendim” dedim, sesimin çıkıp
çıkmadığından emin olmayarak.
“Duydun mu?”
“Neyi”
“Fırat’ı işte”
“Ne Fırat’ı”
“Yelda, şey..” duraksadı. Sonra kısık
ama yorgun bir ses tonuyla
“Fırat’ı kaybettik”
Etiketler:
acı,
dostluk,
Fırat Acar,
hasret,
Hatırlıyorum,
hayat,
kaybetmek,
ölüm,
özlemek,
Sevgi,
Yazı Defterim
20 Kasım 2017 Pazartesi
Enkazın
Enkazın altında
kalmış yüreğimden gelmeyen haberi bekliyorum inatla.
Kim bilir kaç zamandır
sevgisiz kaldı.
Kim bilir hangi insana olan güveni yaralandı.
Tepesine dökülen
koskoca yığından çıkmaya çalışmaktan da yorulmuştur kesin.
Bırakır mı nefes almayı
acaba bu koca dünyaya inat.
Bir çift el uzansa gelecekten, sarılsa yüreğime,
çekse kendine ve çıkarsa mutluluğa keşke.
15 Kasım 2017 Çarşamba
19 yaşıma mektup
Yaşadığın çokça hayal kırıklığı olduğunu biliyorum. Herkes bunlar için
sana ileride hepsinin geçeceğini ve gülerek hatırlayacağını söylüyordur. Ama
işin aslını bilmelisin ki, hiçbiri geçmeyecek. Hepsi bugünkü seni yaratmış
olacak. 15 yaşındaki çocukluğunun vermiş olduğu saflıkla yapmış olduğun
hataların da, 16 yaşında yaşadığını sandığın büyük aşkının yalanları da, 17
yaşında çevren sayesinde oluşan kırgınlıklarında, 18 yaşında güvendiğin
insanların beklemediğin yerden beklemediğin zamanda sana atmış oldukları
darbeler de dahil olmak üzere hiçbiri peşini bırakmayacak. Hiçbiri sandığın
kadar kolay geçip gitmeyecek hayatından.
Şimdi hayatının toz pembe olmadığını gördüğün bir yaştasın. Aile yaşantın
ya da dostlarından beklentilerinin hiçbiri umduğun gibi değil, biliyorum. Ama
olmaması gerektiğini de sen bilmelisin.
Eğer yanında tuttuğun insanları yanında bulamazsan kızma, sana sıkı
sıkı sarılacak insanlar geleceği için gidiyorlardır. Bırak gitsinler ve bırak
sadece senin canın acısın, sen hırpalan. Çünkü kalbinin kırılması başka bir
kalbi kırmandan daha masum bunu unutmamalısın. Sen sevmeye devam et. Ama
herkesi ederi kadar sevmeyi öğren. En çokta kendini sev, olduğun halini sev.
Kimseye kalbini açma, bilmesinler içini. Kimseye ama hiç kimseye nasıl biri
olduğunu gösterme. İnsanlar zayıf noktalarını kullanarak canını daha çok
acıttığında daha çok kırılırsın. Bırak bildiklerini zannettikleriyle kırsınlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)