Sevgili 2017, artık veda zamanı geldi. Seninle son konuşmayı yaparken her cümle sonunda gözlerimi kapatıyor, bana kattığın güzellikleri hatırlamaya çalışıyorum. Sanırım güzel günleri aramaya çalıştıkça kötülerin arasında kayboluyorum.
17 Aralık 2017 Pazar
Karaköy
Yoruluyorsun değil mi? İstediğini elde edemediğin için, sevdiğine kavuşamadığın için, sağlık hayatında tam olmadığı için ya da ne bileyim bir avuç paraya sahip olamadığın için üzülüyorsun değil mi?
"Hayatta hep mutlu olursam, hayalini kuracak neyim kalır." demiş Dostoyevski
Dertler de, sevinçler de hep insanoğlu için.
Acıyı veren Allah, neşeyi vermez mi sanıyorsun? Onu da verir elbet. Sen inan.
İşte bu yüzden sarıl hüznüne, neşene, kalp kırıklıklarına. Bugününe getiren, büyüten ne varsa şükret. Yaşamla savaşmaktan vazgeçme. Hayal etmeyi bırakma. Diren.
Her şey güzel olacak, inan..
Hastaların şifaya, açların yemeğe, evsizlerin yuvaya, çaresizlerin yardıma kavuşması dileğiyle.
(Fotoğraf Karaköy sokaklarında çekilmiştir)
(Bu yazının her türlü hakkı saklıdır. İzinsiz ve isimsiz kullanılması yasaktır.)
Etiketler:
aşk,
Dostoyevski,
Gezdim Gördüm,
hayal,
hüzün,
Karaköy,
neşe,
şükretmek
29 Kasım 2017 Çarşamba
Galata Kulesi
Galata kulesinin bir çok efsanesi vardır. Benim için en ilgi
çeken, Romalıların inandığı efsane. Bu efsaneye göre: Eğer bir kadın ve erkek,
Galata Kulesi’ne ilk kez birlikte çıkarlarsa, onlar mutlaka evlenirmiş. Ama
çiftlerden biri daha önce kuleye çıktıysa (başkasıyla ya da tek başına fark
etmez), bu tılsım bozulurmuş. Kısacası, üzgünüm aşkım. Büyümüz bozuldu.
Etiketler:
Galata,
Galata kulesi,
Gezdim Gördüm,
Karaköy
28 Kasım 2017 Salı
Unuttun mu yüreğim
Hatırlamıyorum. Hatırı kalmıştı oysa bende. Ama şimdi ne onu yanımda bulabiliyor ne de
anılarını zihnimde canlandırabiliyorum. Nasıl sevmiştik birbirimizi
hatırlayamıyorum. Şimdi bakıyordum da, gerçekten de bitmiş her şey. Ne çabuk.
O gittikten sonra bile yıllarca
hasreti çarpmıştı yüreğime. Tüm boşluklarımı dolduruyordu aşkı. Baba şefkati
gösteriyordu, abi gibi koruyordu, erkek kardeş edasıyla yaramazlaşıyordu ama en
çokta aşık gibi bakıyordu.
23 Kasım 2017 Perşembe
84 yaşındaki Muzaffer amca
Çok çalışmış zamanında fabrikalarda. Genç yaşında anası demiş ki “oğlum
artık evlen koskoca adam oldun”. Ailesinin de tanıdığı bir ailenin ortanca
kızıyla birbirlerini hiç tanımadan evlenmişler. Ama yıllar geçtikçe çok sevmiş
eşi Fadime teyzeyi. O da öleli neredeyse 2 yıl olmuş. Fadime teyzenin
çeyizinden kalma dantelin üzerinde duruyor renksiz eski düğün fotoğrafları. Bir
başına kalakalmış Muzaffer amca koskoca şehirde, zamanında zar zor satın aldığı
eskimiş evinde. Odasından banyosuna, mutfağından salonuna babasından kalma bastonuyla
gidiyor, zor yürüyor adamcağız. Ama buna rağmen her gün mutlaka çayını ince
belli bardağında da içiyor valla.
21 Kasım 2017 Salı
Kaybettiğim an
Hatırlıyorum. Neredeyse öğlen olmuştu ve ben hala uyuyordum. Hatta öyle derin
uyuyordum ki, telefonuma gelen çağrılar ve mesajları duymuyordum bile. Oda
arkadaşlarımdan biri uyuyor, diğeri ise kulağına kulaklığını takmış dizi
izliyordu. Telefonum kendini hiçbirimize fark ettirememişti. Ne yazık değil mi?
Geç saatlere kadar oturup, geç saatlere kadar uyumasaydım erkenden
alabilecektim haberi. Eğer her şey olması gerektiği gibi olsaydı, inanacaktım.
Olmadı. Olmadı çünkü olduramadım. Ne yazık.
Oda arkadaşları ile sorun yaşadığı
için önceki gece odama kız arkadaşımı misafir etmiştim. Aynı yatakta
yatıyorduk. Bir anda kolunu suratıma çarpması ile çalan telefonumu fark ettim.
Hangisine sinirleneceğimi hesaplamaya çalışırken okuldan ayrılan arkadaşımın
aradığını yarım yamalak görüp telefonu kulağıma götürdüm.
“Efendim” dedim, sesimin çıkıp
çıkmadığından emin olmayarak.
“Duydun mu?”
“Neyi”
“Fırat’ı işte”
“Ne Fırat’ı”
“Yelda, şey..” duraksadı. Sonra kısık
ama yorgun bir ses tonuyla
“Fırat’ı kaybettik”
Etiketler:
acı,
dostluk,
Fırat Acar,
hasret,
Hatırlıyorum,
hayat,
kaybetmek,
ölüm,
özlemek,
Sevgi,
Yazı Defterim
20 Kasım 2017 Pazartesi
Enkazın
Enkazın altında
kalmış yüreğimden gelmeyen haberi bekliyorum inatla.
Kim bilir kaç zamandır
sevgisiz kaldı.
Kim bilir hangi insana olan güveni yaralandı.
Tepesine dökülen
koskoca yığından çıkmaya çalışmaktan da yorulmuştur kesin.
Bırakır mı nefes almayı
acaba bu koca dünyaya inat.
Bir çift el uzansa gelecekten, sarılsa yüreğime,
çekse kendine ve çıkarsa mutluluğa keşke.
15 Kasım 2017 Çarşamba
19 yaşıma mektup
Yaşadığın çokça hayal kırıklığı olduğunu biliyorum. Herkes bunlar için
sana ileride hepsinin geçeceğini ve gülerek hatırlayacağını söylüyordur. Ama
işin aslını bilmelisin ki, hiçbiri geçmeyecek. Hepsi bugünkü seni yaratmış
olacak. 15 yaşındaki çocukluğunun vermiş olduğu saflıkla yapmış olduğun
hataların da, 16 yaşında yaşadığını sandığın büyük aşkının yalanları da, 17
yaşında çevren sayesinde oluşan kırgınlıklarında, 18 yaşında güvendiğin
insanların beklemediğin yerden beklemediğin zamanda sana atmış oldukları
darbeler de dahil olmak üzere hiçbiri peşini bırakmayacak. Hiçbiri sandığın
kadar kolay geçip gitmeyecek hayatından.
Şimdi hayatının toz pembe olmadığını gördüğün bir yaştasın. Aile yaşantın
ya da dostlarından beklentilerinin hiçbiri umduğun gibi değil, biliyorum. Ama
olmaması gerektiğini de sen bilmelisin.
Eğer yanında tuttuğun insanları yanında bulamazsan kızma, sana sıkı
sıkı sarılacak insanlar geleceği için gidiyorlardır. Bırak gitsinler ve bırak
sadece senin canın acısın, sen hırpalan. Çünkü kalbinin kırılması başka bir
kalbi kırmandan daha masum bunu unutmamalısın. Sen sevmeye devam et. Ama
herkesi ederi kadar sevmeyi öğren. En çokta kendini sev, olduğun halini sev.
Kimseye kalbini açma, bilmesinler içini. Kimseye ama hiç kimseye nasıl biri
olduğunu gösterme. İnsanlar zayıf noktalarını kullanarak canını daha çok
acıttığında daha çok kırılırsın. Bırak bildiklerini zannettikleriyle kırsınlar.
26 Nisan 2017 Çarşamba
Sağlıklı Cilt
Merhaba değerli okuyucularım. Bugün sizlerle sağlıklı bir cilt için yapılması gereken altın kuralları paylaştım. Sizleri yazımın devamına davet ediyorum ☺
Etiketler:
Akne,
Altın Kurallar,
bakım,
Bayanlar İçin,
cilt,
Cilt bakımı,
Hassas Cilt,
Kuru Cilt,
Sağlıklı Cilt,
Sivilce,
Siyah Nokta,
Temizleyici,
tüm cilt tipleri,
Yağlı Cilt
5 Nisan 2017 Çarşamba
Deniz kızı
Küçük bir kız çocuğunun bağırışları ile yaşıyordum son günlerde. Duymamazlıktan geldikçe kendimi daha güçlü hissediyor, dalgalara karşı daha iyi yüzdüğümü düşünüyordum. Oysa her gelen fırtınada bir başka yere savruluyordum. Ama hep aynı yerdeymiş gibi davranıyordum. Biri hariç kimse farkında değildi kayboluşumun. Ben bile farkında değildim aslında, ama o farkındaydı. Anlaşılan bu sebepten bağırıyordu durmaksızın.
Çığlıklarını bırakıp "kayboluyorsun!" dedi bir anda, şaşırdım fakat duymamazlıktan geldim.
"Hem zaten ufacık bir çocuk o, neden takayım ki onu" diyordum kendime.
Belli ki ben yüzmeye çalıştıkça oda yoruluyordu benimle.
"Dur!" dedi ilk defa. "Dal artık suyun içine"
Anlamamıştım dediğini, saçmalıyordu yine.
Etiketler:
arkadaş,
aşk,
Çift fazlı,
deniz kızı,
dostluk,
geçmiş,
gelecek,
günlük,
insan,
Sabahattin Ali,
Yazı Defterim
14 Mart 2017 Salı
16
Kahve makinesinin
başlangıç tuşuna basmış, çıkarttığı yüksek sesin beynimdeki karışık düşünceleri
de bastırmasını umuyordum. O anda ihtiyacım olan tek şey kafeindi. Ama
istediğim tek şey değildi. Bunu ise tozlu raflardan çıkarttığım çocukluk
anılarım sayesinde anlamıştım.
Sıcak kupamı da alıp
çalışma odasına geçmiştim. İçinde barındırdığı her bir parçanın onda yarattığı
etkilerden dolayı eski göründüğünü düşündüğüm, fakat henüz çok yeni olan
radyoyu çalıştırdım. Sesini biraz yükseltmiş ve derin nefesime sarılmıştım o
an. Müzeyyen Senar’dan “benzemez kimse sana” çalıyordu. O an bile burkulmuştu
içim. Ve önce kahvemi masaya yerleştirmiş, ardında da kendim gıcırdayan
sandalyeme oturmuştum.
Etiketler:
16,
anı,
arkadaş,
aşk,
çocukluk,
dostluk,
Fikret Kızılok,
geçmiş,
gençlik,
günlük,
hasret,
hayat,
insan,
lise defteri,
Müzeyyen Senar,
pişmanlık,
Tanju Okan,
yalnızlık,
Yazı Defterim,
Zeki Müren
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)